Soğanın faydaları ve soğanın 8 etkileyici sağlık yararları.

Soğanın faydaları ve soğanın 8 etkileyici sağlık yararları.

Bu makalemizde soğanın insan sağlığına etkileyici 8  faydası hakkında bilgi vereceğiz.

Tüm sebzeler sağlık için önemli olsa da, bazı türler benzersiz yararlar sunar.

Soğan ve soğanın türleri olan arpacık ve frenk soğanı, pırasa ve sarımsağın da dahil olduğu birçok çiçekli bitkilerin bulunduğu ‘Allium’ cinsinin üyeleridir .

Bu sebzeler, sağlığı birçok yönden olumlu etkileyen çeşitli vitaminler, mineraller ve güçlü bitki bileşikleri içerir.

Aslında, soğanların tıbbi özellikleri eski zamanlardan beri, baş ağrısı, kalp hastalığı ve ağız yaraları gibi hastalıkları tedavi etmek için kullanıldığında tanınmıştır.

İşte soğanın 8 etkileyici sağlık yararları.

1.Bir Besin Deposu

Soğanlar besin ve vitamin bakımından yoğundur , yani kalorileri düşük, vitaminleri ve mineralleri yüksektir.

Bir orta boy kuru soğan sadece 44 kaloriye sahiptir, ancak önemli miktarda vitamin, mineral ve lif sağlar.

Soğan ve benzeri besinler özellikle bağışıklık sağlığını, kollajen üretimini, doku onarımını ve demir emilimini düzenleyen bir besin maddesi olan C vitamini bakımından yüksektir .

C vitamini ayrıca vücudunuzda güçlü bir antioksidan görevi görür ve hücrelerinizi serbest radikal denilen dengesiz moleküllerin neden olduğu hasara karşı korur.

Soğanlar, folat (B9) ve piridoksin (B6) dahil olmak üzere B vitaminleri bakımından da zengindir – metabolizma, kırmızı kan hücresi üretimi ve sinir fonksiyonu.

Son olarak çok iyi bir potasyum kaynağıdır; Normal hücresel fonksiyon, sıvı dengesi, sinir aktarımı, böbrek fonksiyonu ve kas kasılması tüm bu faliyetler potasyum gerektirir.

Özetle soğanlar kalorileri düşük, ancak C vitamini, B vitamini(B9-B6) ve potasyum gibi besin maddelerince de yüksektir.

2. Kalp Sağlığı Tedavisinde Soğandan Yararlanabilir

Soğanlar, iltihaplanma ile savaşan, trigliseritleri ve kolesterol seviyelerini azaltan bileşikler içerir -(bunlar kalp hastalığı riskini azaltabilir.)

Güçlü anti-enflamatuar özellikleri ayrıca yüksek tansiyonun düşürülmesine ve kan pıhtılarına karşı korunmaya yardımcı olabilir.

Quercetin,Bir çok bitkinin kabuğunda yaygın olarak bulunan kimyasal bir pigmenttir. Bu pigment, elma kabuğu, soğan, çay ve kırmızı şarapta çokca bulunur. Güçlü bir anti-enflamatuar olduğundan, yüksek tansiyon gibi kalp hastalığı risk faktörlerini azaltmaya yardımcı olabilir.

Son Derece de yüksek tansiyonlu hastaların ve 70’den fazla kiloya sahip kişilerde yapılan bir araştırma, kersetin bakımından zengin soğan özü günde, 162 mg dozunun, sistolik kan basıncını plaseboya kıyasla 3-6 mmHg kadar önemli ölçüde azalttığını buldu.

Soğanın, kolesterol seviyesini düşürdüğü de izlenmiştir.

Polikistik over sendromlu olan 54 kadında yapılan bir çalışmada (PKOS), fazla miktarda çiğ kırmızı veya beyaz soğan tüketmenin (fazla kilolu ise 40-50 gram / günde  ve obez ise 50-60 gr /  hergün)  8 hafta boyunca toplam ve “kötü” LDL’yi azalttığı bulundu. Ayrıca soğanı kaynatıp suyunu içmenin( regl bitiminden 2 gün sonra başlanır eğer regl düzensizliğine sahipse reglden hemen sonra günde 2 defa 15 gün boyunca.).

Miyomlar, rahim ve yumurtalık kanseri,çikolata kisti,endometriozis ve rahim duvarı kalınlaşmasına sahip kadınların yapması onları bu hastalıklardan önleyici ve koruyucu etki gösterir.

Soğanlar ; hayvan deney çalışmalarından elde edilen bilgiler sonucunda , soğan tüketiminin, iltihaplanma, yüksek trigliserit seviyeleri ve kan pıhtısı oluşumu dahil olmak üzere kalp hastalığı için risk faktörlerini azaltabileceğini desteklemektedir.

Özet: Yapılan araştırmalara göre, soğan tüketmenin yüksek tansiyon, yüksek trigliserit seviyeleri ve iltihaplanma gibi kalp krizi gibi risk faktörlerini minimuma indirmeye yardımcı olabiliyor.

3. Antioksidanlarla Yüklüdür

Antioksidanlar, hücresel hasara yol açan kanser, diyabet ve kalp hastalığı gibi hastalıklara katkıda bulunan bir işlem olan oksidasyonu engelleyen bileşiklerdir .

Soğanlar mükemmel bir antioksidan kaynağıdır. Aslında, 25 farklı çeşit flavonoid antioksidan(meyve, sebze, çeşitli yararlı biyokimyasallar ve antioksidan etkiye sahip bazı içeceklerde bulunan aromatik pigment bileşikleridir.) içerirler.

Özellikle de kırmızı soğan çeşitli antosiyaninler içerir – flavonoid ailesindeki özel bitki pigmentleri, kırmızı soğanlaraa koyu renk verir.

Çok sayıda popülasyon çalışması, antosiyaninler açısından zengin yiyecekleri daha fazla tüketen kişilerin, kalp hastalığı riskinin azaldığını bulmuşlardır.

Ek olarak, antosiyaninlerin belirli kanser ve diyabet tiplerine karşı koruduğu bulunmuştur.

Özetle kırmızı soğan, kalp hastalıklarına, bazı kanserlere ve diyabetlere karşı korunabilecek güçlü bitki pigmentleri olan antosiyaninler bakımından zengin olan bir besindir.

4. Kanserle Mücadele Bileşikleri İçerir

Sarımsak ve soğan gibi Allium cinsinin sebzelerini yemek , mide ve kolorektal dahil olmak üzere bazı kanser riskleri olan bölgekerde daha düşük olmasıyla ilişkilendirilmiştir.

Yapılan çalışmaların gözden geçirilmesi ve test edilmesi sonucunda , çok miktarda allium sebze tüketenlerin, mide kanseri teşhisi konma olasılığının, en az miktarda tüketenlere göre% 21 daha az olduğunu göstermiştir.

Başka bir bilgiye dayanarak, 13.333 kişide yapılan 16 çalışmanın gözden geçirilmesi, en yüksek soğan alımına sahip katılımcıların, en az alımı olanlara kıyasla% 15 oranında kolorektal kanser riskinde azalma olduğunu göstermiştir.

Bu kanserle mücadele özellikleri ile, allium sebzelerde bulunan kükürt bileşikleri ve flavonoid antioksidanlar ile sebeplendirilmiştir.

Bu besinler  ayrıca fisetin ve quercetin, tümör büyümesini engelleyebilecek flavonoid antioksidanlar içerir.

Özetle soğan gibi allium bakımından zengin bir diyet, bazı kanserlere karşı koruyucu bir etkiye sahip olabilir.

5. Kan Şekeri Kontrolüne Yardım Edici Etkiye Sahiptir

Düzenli olarak Soğan tüketmek, özellikle şeker hastalığı veya prediyabetli kişiler için önemli olan kan şekeri kontrolüne yardımcı olabilir. ve ten rengini dengede tutmaya yardımcı olur

Tip 2 diyabetli 42 kişiden oluşan bir çalışmada, 3.5 ons (100 gram) taze kırmızı soğan yemenin açlık kan şekeri seviyesini dört saat sonra yaklaşık 40 mg / dl azalttığı gösterilmiştir.

Araştırmalara göre , birçok hayvan araştırması, soğan tüketiminin kan şekeri kontrolüne faydalı olabileceğini göstermiştir .

Bir araştırma, diyabetik sıçanların 28 gün boyunca% 5 soğan özü içeren yiyeceklerle beslendiklerini, açlık kan şekerinin azaldığını ve kontrol grubundan önemli ölçüde daha düşük vücut yağına sahip olduğunu gösterdi.

Quercetin ve sulfur bileşikleri gibi soğanlarda bulunan spesifik bileşikler, antidiyabetik etkilere sahiptir.

Örneğin, kuersetin, tüm vücut kan şekeri düzenlemesini kontrol etmek için ince bağırsak, pankreas, iskelet kası, yağ dokusu ve karaciğerdeki hücrelerle etkileşime girdiği gösterilmiştir.

6. Kemik Yoğunluğunu Artırabilir

Soğan dahil diğer birçok gıdalar güçlü kemiklerin desteklenmesine yardımcı olabilir .

Orta yaşlı ve postmenopozal kadınlar da yapılan bir çalışma, sekiz hafta boyunca günde günde 3.5 ons soğan suyu tüketenlerin, kontrol grubuna kıyasla kemik mineral yoğunluğunu ve antioksidan aktivitesini iyileştirdiğini göstermiştir.

Perimenopozal ve menopoz sonrası kadında yapılan bir başka çalışmada, günde en az bir kez soğan yiyenlerin, onları ayda bir veya daha az yiyen bireylerden% 5 daha fazla toplam kemik yoğunluğuna sahip olduğu bulundu.

Ayrıca, çalışma en sık soğan yiyen kadınların kalça kırığı riskini, hiç yiyememiş olanlara göre% 20’den daha fazla azalttığını göstermiştir.

Soğanların oksidatif stresi azaltmaya, antioksidan seviyelerini artırmaya ve kemik kaybını azaltmaya yardımcı olduğuna, osteoporozu önleyebileceği ve kemik yoğunluğunu artırabileceğine inanılmaktadır.

7. Antibakteriyel Özelliklere Sahip

SebzegillerdenSoğan ekstraktının, gelişmekte olan dünyada büyük bir halk sağlığı sorunu olan bir bakteri olan Vibrio cholerae’nin büyümesini engellediği gösterilmiştir.

Soğanlardan çıkan Quercetin, bakterilerle savaşmanın özellikle güçlü bir yoludur.

Bir test tüpü çalışması, sarı soğan derisinden çıkarılan quercetin’in, Helicobacter pylori ( H. pylori ) ve Metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) (MRSA) ‘ nın büyümesini başarıyla inhibe ettiğini gösterdi.

1. pylori , mide ülseri ve bazı sindirim kanserleri ile ilişkili bir bakteri iken, MRSA vücudun farklı bölgelerinde enfeksiyonlara neden olan bir antibiyotiğe dirençli bakteridir.

E.coli ve S. aureus, hücre duvarları ve zarlarını hasara sebep olan bakterileri de inhibe etmiştir.

Özetle soğanların, E. coli ve S. aureus ve benzeri gibi potansiyel olarak zararlı bakterilerin gelişimini engellediği gösterilmiştir .

8. Sindirim Sağlığını Artırabilir

Son derece Soğanlar, optimal bağırsak sağlığı için gerekli olan zengin bir lif ve prebiyotik kaynağıdır.

Prebiyotikler, faydalı bağırsak bakterileri tarafından parçalanan sindirilemez türdeki liflerdir .

Gut ve benzeri bakteriler prebiyotiklerle beslenir ve asetat, propiyonat ve bütirat dahil olmak üzere kısa zincirli yağ asitleri oluşturur.

Araştırmalar, bu kısa zincirli yağ asitlerinin bağırsak sağlığını ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, iltihaplanmayı azalttığını ve sindirimi arttırdığını göstermiştir.

Prebiyotikler bakımından zengin yiyecekler tüketmek , sindirim sağlığına fayda sağlayan Lactobacillus ve bifidobacteria suşları gibi probiyotiklerin artmasına yardımcı olur.

Prebiyotikler yönünden zengin bir diyet, kalsiyum gibi önemli minerallerin emilimini artırmaya yardımcı olabilir ve bu da kemik sağlığını iyileştirebilir.

Soğanlar özellikle prebiyotik inulin ve fruktooligosakaritler bakımından zengindir. Bunlar bağırsaklarınızdaki dost bakteri sayısını artırmanıza ve bağışıklık fonksiyonunu iyileştirmenize yardımcı olur.

Özetle: soğan ailesi , sindirim sistemini (sağlığını ) hızlı artırmaya, bağırsaklarımızdaki bakteri dengesini iyileştirmeye ve bağışıklık sisteminize fayda sağlayan zengin bir prebiyotik kaynağıdır.